Pazar, Ocak 29, 2006

..."Gerçektende çok güzel bir yer" dedi,içinden..."Buraya yerleşebiliriz!"... Savaştan,düşmandan,karanlıktan kaçmak için buraya yerleşmeli! Evler yapmalı yaşanılacak,yollar yapmalı nasır tutmuş çıplak ayaklarla yürünülecek..

Sonra düşündü:"Acaba çaresizliğin getirdiği bir tatmin mi?" diye.Gerçekten vatan olacak yer miydi burası?.Savaştan öncesini hatırladı.
Bolluk ve zenginliğin hüküm sürdüğü yılları.Gökyüzünün kıpkızıl değil,masmavi olduğu zamanları..Vazgeçti.Yüz kişiydiler sağ kalan."Belki başka "rebel"ler de vardır bizim gibi hayatta kalan"dedi umutsuzca..Bilinmeyen bir zamanda,bilinmeyen bir yerde karşılaşırlardı belki.

Eski Rebelonia'yı bu hoyrat,el değmemiş ama umut vadeden topraklarda yeniden kurmak..Ne kadarda uçuk! Ama yine de birşeyler yapmalı! Boş durmamalı.."Biz yapamasakta bizden sonrakiler yapar"dedi,yanındaki aktan daha ak sakallı yaşlı rebel'e..Başını salladı yaşlı adam onaylarcasına..Buna bile sevindiğini düşündü.Sonuçta O aralarındaki en yaşlı soydaşlarıydı.
"En tecrübelimiz,en çok görenimiz, O bize yol göstermeli,bizi sakinleştirmeli."Konuşmalıydı O,artık zor çıkan sesine,anlaşılmayan şivesine rağmen konuşmalı!."Konuş! İhtiyar"dedi."Konuş ki tepemizde duran kızıl gökyüzü açılsın,rahatlayalım,konuş ki topraklarımızdan kaçmanın acısı hafiflesin,nefes alalım.."Yüzünde yüzlerce yılın getirdiği izleri taşıyan ihtiyar,asasına dayanarak doğruldu.Konuşarak kaderinin O'na yaşattığı acılarla tekrar yüzleşmek istemiyordu belki."Ama konuşmalıyım"dedi."Evlatlarım,torunlarım için konuşmalıyım.."

Rebelonia...

Rebelonia'ya Hoşgeldiniz...

Bekleyin yakında bende geleceğim!..